Akrep burcunun sembolü, karanlık, gizemli ve gölgelerini göstermeyen bir varlık olan akrebin bacaklarını ve kuyruğunu gösterir. Mayalar’ın “Ölüm Tanrısı”nın burcu olarak kabul ettikleri Akrep burcu, eski çağlardan beri şeytanın uzantısı olarak düşünülür. Akrep burcu, kimi zaman bir akreple, kimi zaman bir kartal ile, kimi zaman da bir yılan ile temsil edilmiştir.
Büyük ihtimalle bu burcun orijini Fırat vadisinde yaşadığı varsayılan, yarı akrep yarı insan olan bir canavardan gelmektedir. İnsan yarısı, üst bölgelere yani Dünya’ya, hayvan yarısı ise alt bölgelere yani Hades’e aitti. İlerleyen zamanlarda Kartal, bu üst bölge ile özdeşleştirilmiş ve insandaki gücü sembolize eder bir hale gelmiştir. Akrep, Kartal tarafı ile alt bölgelerin dışa vurumlarının üstesinden gelerek, insan tarafın daha güçlenmesine yardımcı olabilir.
Zodyak’taki sekizinci burç olarak Akrep, insanın kozmozdaki evrimsel macerasının da sekizinci aşamasını semboliz eder. Akrep’in temel motifi yaşam-ölüm siklusundaki gizemleri çözmek ve insan duygularını anlamak ve kontrol etmektir. Bütün Akrepler yaşam ve ölümün gizemlerine merak duymasalar da, muhakkak yaşamlarının bir döneminde gizemlerle ilgilenirler. Özellikle insanlar olmak kaydıyla, her şeyin hayatiyet mekanizmasına karşı büyük bir merak duyarlar. Fiziksel ve ruhsal anlamdaki rejenerasyon yetenekleri ve güçleri inanılmaz boyutlardadır. Zamanla bu yeteneklerini diğer insanlara şifa vermek için de kullanırlar.
Diğer sabit nitelikteki burçlar gibi Akrep de, kendi inisiyatifinde olmayan değişimlere karşı isteksiz ve dirençlidir. Ancak kararlı ve iradeli yapısı, hedeflerine ulaşmaktaki en büyük avantajıdır. Yüzeyde kolayca idare edilebilir, kontrol altına alınabilir gibi gözükmesine rağmen, Akrep aslında kuvvetli ve dominant bir karakterdir. Akrep’in başarısının temel anahtarı, her şeyin derinine inebilmesinde ve analitik yaklaşımlarındadır. Sembolü de akrep ve kartal alan Akrep burcu insanları, bu hayvanların inanılmaz gücünü ve gücü kontrol edebilme yeteneğini taşır.