Eğlenceli bir isim, eğlenceli bir kapak tasarımı… Süpermen’in pelerinini sürekli Clark Kent’in üzerinde görmeye alışkın olduğumuz için olsa gerek, çamaşır ipine asılı bir pelerin kocaman bir tebessüm bırakıyor yüzümde… Gülümseme için yer arayan ben, o malum ifadeyi yerleştirerek, başlıyorum sayfalar arasında dolaşmaya…
Kitabın sayfalarını yavaş yavaş çevirirken Cemal Süreyya’nın dizeleri çarpıyor gözüme… Hayat Kısa, Kuşlar Uçuyor! Ne de doğru bir söz. Çoğu zaman farkında olamasak da evet Cemal Süreyya’nın da dediği gibi hayat kısa, kuşlar uçuyor… İnsanlar bir yerlerden bir yerlere göç ediyorlar, belki de ilelebet bizi terkediyorlar. Peki biz ne yapıyoruz? Koskoca bir hiç!
Ahmet Şerif İzgören ismine önceleri sosyal paylaşım sitelerinde yayınlanan videoları aracılığıyla denk geliyordum. Sonraki tanışmam ise Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır kitabıyla olmuştu. Akabininde ise diğer kitaplarını birer ikişer büyük bir keyifle okumaya başladım. Süpermen Türk Olsaydı Pelerinini Annesi Bağlardı’da bunlardan birisiydi işte…
Kendi hayatını yaşayamayan insanlar çocuklarının hayatını yaşarlar. Süpermen Türk olsaydı pelerinini kesin annesi bağlardı diye de ekliyor yazar. “Birde uçarken bağırırdı. Varınca çaldır oğlum.” Ehh doğruluk payı da yok değil hani…
Kitap girişimcilik, iş kalitesi, dürüstlük, yurt sevgisi ve hoşgörü üzerine odaklanarak, çeşitli örneklerle tasvir edilmiş. Anlatımı oldukça akıcı. Adeta karşınızda bir arkadaşınız varda sohbet ediyormuşçasına o büyülü anın etkisine kendinizi kaptırıveriyorsunuz. Ondan sonrasında ise bütün iş okuduklarınızı hazmetmenize ve kendinize bir yol çizmenize kalıyor. Hepsi bu kadar!
PS: Bu arada bu kitapları okumam çok iyi oldu. Zira uğurböceklerinden belki bu kitaplar olmasaydı haberim dahi olmayacaktı. Kimbilir belki ilerleyen süreçte bende bir uğurböceği olmaya hak kazanırım, belli mi olur:))