Ege Bölgesi’nin gözde tatil ve eğlence beldesi Çeşme’nin doğal güzellikleri ve eşsiz plajlarının yanında efsaneleri de ünlüdür. Özellikle yörede antik çağlarda hüküm süren iki efsanesi sadece Türkiye’de değil, dünya mitolojisinde de dilden dile dolaşır.
Eritre döneminden kalan birinci efsaneye göre Tanrı Herakles’i tasvir eden bir heykel, Fenike’nin Tyros kentinden bir sal üzerinde bırakılır. Denizleri aşarak gelen sal günler içinde Iona kıyılarına kadar gelir ve Sakız adasıyla Eritre arasındaki Mesate burnunda karaya vurur. Sakızlılar ve Eritreliler bu heykeli kentlerine taşıyabilmek için her çareyi denerler. Ancak heykel yerinden kıpırmadağı için başarılı olamazlar.
Eritreli kör bir balıkçı, kadınların saçlarını kesmesini ister. Erkekler bu saçlardan yapacakları halatla heykeli hareket ettirebileceklerdir. Ancak kadınlar buna inanmaz. Sonunda Trakya asıllı bir köle ortaya çıkarak balıkçının dediğini yapar, kadınların saçından yapılan halatla heykeli çıkarır. Bunun üzerine balıkçının kör olan gözleri birden açılır. Ardından kentte Herakles heykeli için kutsal bir mabet yapılır ve Trak kadınları dışındakilerin girmesi yasaklanır.
Çeşme’de anlatılan ikinci efsaneye göre, Cbyl’in Korikos dağında yaşayan bir kadın kahin vardır. Tanrılar tarafından ilham ve kehanet gücü bağışlanmmıştır. Babası bir ölümlüdür. Annesi ise dağlarda, kırlarda, ormanlarda, çeşme kaynaklarının başında yaşayan bir peri kızı, yani Nympha’dır. Her biri 118 yıl süren 9 insan ömrü yaşamıştır. Bu kadar uzun yaşamasının sırrı ise Çeşme’nin iklimi, termal suları ve rüzgarıdır.