Sinemalarda bu hafta yedi tane yeni film birden gösterime girdi. Bunlardan biri yerli yapım, diğerleri ise yabancı… Böylece bahar aylarının gelmesiyle birlikte Türk filmlerinin hakimiyeti sona ererken meydan yine yabancı filmlere kaldı. Tür açısından değerlendirirsek yeni filmler arasında duygusal ve dram yapımları öne çıkıyor. Biri yerli biri yabancı olmak üzere ikisi gerilim ve korku ağırlıklı. Çocuklar için de Hollywood yapımı bir animasyon çalışması yer alıyor.
Öldüren Tutku – Passion
Genç bir iş kadını olan Isabelle, patronu Christine a aşırı derecede hayran ve bu hayranlığından dolayı da biraz naiftir. Fakat danışmanlığını yürüttüğü Christine, Isabelle in kendi projesinin fikrini çalar. Isabelle intikam için cinayete kadar uzanan sürükleyici bir plan hazırlar, fakat Christine nın onu tehlikeli bir oyuna sürüklediğinin farkında varamaz. Şimdi katil ile maktulün yer değiştirdiği sıra dışı bir oyunun parçası olurlar.
Koşulsuz Sevgi – Broken
11 yaşında zeki ve havalı bir kız olan Skunk, şeker hastasıdır. Yaz tatili tatlı umutlar getirir Skunk’a. Ta ki komşuları Bay Oswald, sevimli ama rahatsız Rick’i tecavüzle suçlayıp dövene kadar. Skunk’ın çocukluk masumiyetinin kırıldığı noktadır bu. Evi, mahallesi, okulu onun için hain alanlara dönüşür; çocukluğunun tasasız belirsizliği yerini önce korkunç şüphelere ardından ani, nedensiz, neşeli bir keşmekeşe bırakır.
Sıcak Kalpler – Warm Bodies
Isaac Marion’un eğlenceli ve popüler romanından uyarlanan Sıcak Kalpler (Warm Bodies), dünyayı dönüştürme sürecindeki bir zombiyle genç ve güzel bir kızın imkânsız aşkına odaklanıyor.
Gizemli bir virüs, kurbanlarını et yiyen ve geçmişlerini hatırlamayan birer yaratığa dönüştürmüştür. Kurtulanlar her an yakalanma korkusu içindedirler. Fakat salgından etkilenmiş bir zombie, kendisini yok etmeye gelen Julie’ye bir anda aşık olur. Onu ısırıp beslenmesi gerekirken aşık olmuştur, kaybettiği insani özellikleri yavaş yavaş yerine gelmeye başlar.
Aşk Şimdi – Now Is Good
Tessa, lösemi hastalığına yakalanmış, gördüğü dört yıllık kemoterapi tedavisinin ardından doktorlar tarafından iyileşemeyeceği yönünde teşhis konulmuş gencecik bir kadındır. Ölümü kabullenen çaresiz Tessa son günlerini hastanede tedavi olarak ya da acı çekerek geçirmeyi istemez. Bu süreci sevdikleriyle birlikte olabileceği hayat dolu anlarla değerlendirmeye karar veren genç kadın ölmeden önce yapmak istediklerini sıraladığı bir liste hazırlamaya koyulur.
Koleksiyoncu 2 – The Collection
Marcus Dunstan’ın yönettiği “Koleksiyoncu 2 – The Collection”, travma geçirmiş bir adamın tuzaklarla dolu olan dehşet evinden Koleksiyoncu’nun yeni saplantısı olan güzel bir kadının kurtarılmasına yardım etmeye zorlanmasıyla gelişiyor.
Elena (Emma Fitzpatrick), gizli bir depoda yapılan partiye gitmek için arkadaşları tarafından ikna edilir ve bu partide kendisini maskeli bir seri katilin kurup içerde eğlenenlerin biçilip, kesilip, ezildikleri kâbus gibi tuzakların içinde bulur. Bu dehşet verici cinayetler bittiğinde, Elena hayatta kalan tek kişidir. Oradan kaçmayı başaramadan sandığın içinde bilinmeyen bir yere götürülür.
El – Cin
İstanbul’un sahil ilçesi Şile’de küçük bir kız kimliği belirsiz kişilerce kaçırılır. Olaylardan habersiz, kendi halinde yaşayan 5 üniversiteli genç, bir anda bu kızla ilgili garip olaylar yaşamaya başlarlar. Aniden beliren, telepatik görüntüler, belirsiz fısıltılar, lanetli olaylar çevrelerini sarar.
Karlar Kraliçesi – The Snow Queen
Karlar Kraliçesi, yeni bir dünya yaratmaya niyetlenir. Bu dünyada, duyguların yerini tekdüzelik alacak, insanların ruhları kutuptan esen dondurucu rüzgarlarla donacaktır. Bu amaçla, Karlar Kraliçesi yeryüzünü buzlarla kaplar ve yeryüzünde sanat adına ne varsa, tamamını yok etmeye girişir. Sihirli bir aynanın dediğine bakılırsa, Karlar Kraliçesi nin bu emeline ulaşmasının önünde son bir engel kalmıştır: Yaptığı aynalarda, insanın sadece sureti değil, ruhu da yansıyan cam ustası Vegard.
Günlerden bir gün, kutup rüzgarları Vegard Usta yı ve karısı Una yı alır götürür. Ama onlar, bu arada, oğulları bebek Kai ile kızları Gerda yı saklamayı başarmıştır. Günler geçer… Karlar Kraliçesi nin hizmetkarı, Gerda nın kardeşi olan Kai yı bulur ve bu çocuğun Vegard ın selefi olduğuna karar verir.
Böylece, Kai kaçırılıp Karlar Kraliçesi nin sarayına götürülür. Bunu duyan Gerda buzlar ülkesine doğru yola çıkar, bu yolculukta önüne çeşitli zorluklar çıkacak, Kai yı kurtarmaya giderken yeni dostlar edinecek, Karlar Kraliçesi ni en sonunda yenilgiye uğratacak ve dünyanın dört bir yanındaki insanların yüreklerini tekrar ısıtacaktır.