Tuba Büyüküstün sadece güzel bir oyuncu ve reklam yıldızı değil, sosyal sorumluluk projeleri için de çalışan bir gönüllü. O aynı zamanda sadeliğin ve hafifliğin peşinde genç bir kadın…
Röportaj vermeyi, kendinizi anlatmayı seviyor musunuz?
İnsanın kendini anlatması çok zor. Bir başkası hakkında çok rahat konuşup yorum yapabilirsiniz ama iş kendinizi anlatmaya gelince zorlaşıyor. Ben de kendimi anlatırken biraz zorlanıyorum fakat tabii ki röportaj bizim işimizin bir parçası; bir süre sonra bazı şeyleri daha rahat ifade etmeye başlıyorsunuz.
Adınıza açılmış sayısız fan kulüp, 500 bine yakın üyesiyle Facebook sayfası var. Hayranlarınızın size dair en çok neyi merak ettiğini düşünüyorsunuz?
Bu işe başladığım ilk günden bu yana tüm projelerimde benim yanımda, bana sonuna kadar destek oldular. Hatta öyle ki bazen beni, benden daha iyi takip ediyorlar! Kim olduğumu merak ettiklerini biliyorum. Bu çok güzel bir his; ben kendim gibi olmaya devam ediyorum ve onlar da zaman içinde beni tanıyorlar diye düşünüyorum.
Gazetede adınızı, fotoğrafınızı ilk gördüğünüz anı hatırlıyor musunuz? Ne hissetmiştiniz?
Aslında hiç hatırlamıyorum. Çok ilginç, bunu hatırlamadığımı daha önce hiç fark etmemiştim!