Ocak ayında Türkiye sinemalarında gösterime girecek olan “Ejderha Dövmeli Kız”ın ismini duyunca kısa süreli bir şaşkınlık geçirebilirsiniz. Hatta “Ben bu filmi geçen yıl görmüştüm, bunun neresi yeni?” diye de sorabilirsiniz.
Bu sorunun yanıtını arıyorsanız cevap hem “evet”, hem de “hayır” şeklinde olacak. Evet, çünkü sinemalarda tamamen aynı konuyu içeren “Ejderha Dövmeli Kız” adlı film gösterildi. İsveç yapımı o filmin başrollerinde Michael Nyqvist ile Noomi Rapace vardı. Stieg Larsson’un ünlü “Milenyum” üçlemesinin ilk filmiydi ve ülkemizde kitabı ilgi gördüğü halde filmi pek ses getirmedi.
Ocak ayında gösterime girecek “Ejderha Dövmeli Kız” ise aynı yazarın aynı romanından yola çıkılarak hazırlanmış Hollywood yapımı bir gerilim çalışması… Üstelik yönetmen koltuğunda bu tip filmlerin kült yönetmeni David Fincher oturuyor. Başrollerde ise Daniel Craig, Rooney Mara, Stellan Skarsgard, Robin Wright gibi günümüz Hollywood’unun güçlü isimleri var. Dolayısıyla kitap aynı, konu aynı da olsa David Fincher imzalı bir filmin havası bambaşka olur.
Şimdi de yeni “Ejderha Dövmeli Kız”ın konusuna gelelim. Orijinal adı “The Girl with the Dragon Tattoo” olan filmde olaylar şöyle gelişiyor:
Asılsız bir iddia ile suçlanan Mikael Blomkvist (Daniel Craig), adını temize çıkartmak için elinden geleni yapmaya and içer. İsveç’in zengin endüstri patronları arasında yer alan Henrik Vanger ise, çok sevdiği ve uzun zamandır kayıp olan yeğeni Harriet’ın ortadan kaybolmasının ardındaki gerçeği aydınlatması için gazeteci Blomkvist’i görevlendirir. Başı zaten dertte olan gazeteci, yeğenin ölümünden muhtemelen sorumlu olan ailenin malikanesine doğru yol alır.
Bu sırada, Milton Güvenlik adına çalışan sıra dışı “hacker” Lisbeth Salander (Rooney Mara) da Blomkvist’in geçmişini araştırmakla görevlendirilir. Yolları kesişen ikili geçmişten bugüne uzanan bir cinayetler zincirini çözmeye çalışırken, aralarında hassas bir güven köprüsü de oluşacaktır.