İdam cezası, önemli bir tartışma konusu. Ölümle Yaşam Arasında, bu meseleyi ele alan ve tavrını en baştan belli eden bir film… “Bu ceza adil değil ve bazen masumları da kendine kurban seçebilir”. Ancak filmde yolunda gitmeyen birçok nokta var ve bunları takip ettiğimizde yolumuz hep aynı kişiye, yönetmene çıkıyor. Huylu huyundan vazgeçmezmiş. İngiliz Alan Parker, yine yapacağını yapmış ve kağıt üzerinde etkileyici bir finale sahip olan senaryoyu, sallantılı bir anlatımla olabilecek en kötü şekilde çekmiş. İyi bir anlatıcının elinde sarsıcı bir yapıta dönüşebilecek film, Parker’ın tercihleri nedeniyle çok kan kaybetmiş.
Son Öpücük: Bir ikinci bahar hikayesi
Uzun süredir birlikte olan Giulia ve Carlo mutlu bir çifttir. Ancak Giulia’nın hamile olduğunu öğrenince Carlo’nun yaşamı tepetaklak olur. Giulia hazırlıklara başlamıştır bile, oysa geri dönüşü olmayan sorumluluklar üstlenme ve yetişkinlerin dünyasına adım atacak olma düşüncesi Carlo’yu panik etmektedir. Bu yetmezmiş gibi, yakın bir arkadaşının geceyarısı biberon seansları, dinmek bilmeyen bebek çığlıkları ve cinsel hayatın sona ermesiyle ilgili anlattığı dehşet hikayeleri Carlo’nun paniğini iyiden iyiye artırır.
Kumun Altında: Bazen sevdiğiniz insan bir anda kaybolur
Marie Drillon, (Charlotte Rampling) kocası Jean (Bruno Cremer) ile birlikte Fransa’da yaşayan İngiliz profesördür. İlk bakışta tipik bir Avrupalı orta yaşlı evli çift modeli gibi gözüken Marie ve Jean birlikte kentin yorucu temposundan kaçıp kafa dinleyebilmek için şehir dışındaki, deniz kıyısındaki evlerine tatile giderler. Ancak yol boyunca ve evde yaşadıkları uzun sessizlikler, onların artık “susmayı paylaşan” olgun bir birliktelikleri olduğunu gösterdiği gibi, bazı duyguların, heyecanların da bittiğini düşündürtür.
Frida filmi hakkında bilmeniz gereken herşey
Meksikalı ressam Frida Kahlo’nun sıradışı yaşam öyküsünü beyazperdeye yansıtan filmin başrolünde Selma Hayek var. Hayek bu filmdeki performansıyla Oscar adayı olmuştu.
Gore Verbinski’den Halka – The Ring
Yerel efsanelerin en fazla geçerli olanları genellikle sıradan insanların başına gelmiş cinayet ve felaket hikayeleridir. Yerel efsaneler fazlasıyla rahatsız edicidirler. Bunlar kamp ateşi etrafında paylaşılır, uykulu partilerde tekrarlanır ve e-mailler ile her tarafa yayılır.
Lars von Trier son filmi “Deccal” için ne dedi?
Usta yönetmen Lars von Trier’in en yeni çalışması “Antichrist” Türkiye sinemalarında “Deccal” adıyla gösterime girdi. Filmde, umutsuzca acı çeken evli bir çiftin, orman içinde “Cennet” i andıran, herşeyden uzak evlerine çekilmesi; kırık kalplerini ve problemli evliliklerini tamir etmek için çaba göstermesi; ancak doğanın olaylara yol vermesi sonucunda herşeyin daha kötü olması anlatılıyor. Özen Film dağıtımıyla gösterime giren filmde sadece iki oyuncu yer yer alıyor: Willem Dafoe ve Charlotte Gainsbourg…